Değerli Dostlar, Spiritüel yolda ilerleyenlerin ya da kıyısından geçenlerin bilmesi gereken bazı kaide ve erdemler vardır. Birinci erdemin başında , dürüstlük , güven ve itimat yatar. Sözlerin saklanması ,korunması , yalan söylememek , gıybet etmemek en önemli ilkelerdendir. Diğeri ise, önermelerin , tavsiyelerin birincil derecede olumlu – yapıcı ve mana derinliği yönünden ise tamamlayıcı , zarar vermeyecek durumda olması amaçlanacaktır. Ben bu erdeme elden geldiğince riayet ediyor ve doğru bir şekilde yaymaya çalışanlardan oluyorum ki , sizlerden de şu ana dek oldukça memnun edici geri dönüşler aldım. Ancak zaman zaman çok az da olsa , sürece dair bazı sorular gelebiliyor. Ben bu husus üstünde önemle durmaktayım. Tüm danışmanlıklarda verilen ritüeller ‘’gücün yapıcı (constructive)‘’ tarafına hizmet eden unsurlara dayandığından , çalışmalara başlanıldığında oluşabilecek sorunlar ve kişisel yaşantıda / transit etkiler altında gelecek tesirlere karşı bir savunma mekanizması da işlediğinden , olabilecek en düşük seviyede bazı problemler oluşabilmektedir .Başlarda , tıpkı bir radyonun ayarı yapılırken oluşabilecek cızırtılar gibi belirsiz bir ayar süreci olabilir .Ancak equalizer dengeye geldiğinde yaşantıdaki ses seviyesi de oldukça tatmin edici olucaktır .

Bir doğum haritasında örneğin, Venüs problemliyse , Venüs e dair metaforlar ve anahtar kavramlarda kişi hayatında belli bir yoksunluk ya da zararlı tesirler görebiliyor ve bu anahtar kavramları hayatına dahil etmeye çalıştıkça bazı sert enerji şoklamaları ile karşılaşıyor olabilir . Burada ilgili nöron aktivitesinde bozukluk olduğundan dolayı , o enerji akışını yamalamak , tabiri caizse doğum haritasındaki o enerji kaçağına ek transfer göndererek oradaki sorunu çözmesi gerekecektir( Aylarca sürebilir) Bu gibi örnekler çoktur.

En önemli kısım ve bu yazıyı yazmamdaki amaç ise şu, başta da belirttiğim gibi Spritüel yolda ilerleyen ya da kıyısına rastgelen kişiler, kaderi kanunlar çerçevesinde ona sunulan yazılımı ek farkındalık ve irade kapasitesi ile , çeşitli sembolizm , ezoterik ritüeller eşliğinde meditatif olarak açmaya çalışır. Bu ise her şeyi kontrol altına almak demek değildir. Şayet öyle olsa idi, arzi kürede bulunmaz ışık beden olarak 7 kat sema nın içinde dolanır ve süptil boyutta yaşardık(en azından bu dünyada değil ) Dolayısıyla Yaradan, kimsenin duasını veya bedduasını, dileklerini kabul etmek ya da etmemek zorunda da değildir. O, kimsenin onay ve mühür merkezi değildir. Dilediğini yapar, dilediğini yapmaz. Mülkünde dilediği gibi tasarruf eder, koyduğu sistemin mahkumu değil, hakimidir. Dolayısıyla sistemini yönetir, bir şeyi dilerse ona ‘OL’ der ve onun önündeki her şey açılır,engeller kalkar ve olur. Koyduğu sistemin mahkumu olmadığının tezahürü olarak, Hz.Meryem , Hz. Süleyman(a.s) gibi örneklere bakmak gerekir.

Ek olarak aşırı veya az çalışan enerjileri dengeleme amaçlı , talihi değiştirmeye yönelik her türlü çalışma , öncelikli somut eylemler olmak üzere gerek remedy , gerek zikirler , mantra , taşlar , semboller ve benzeri uygulamalarda başlangıçta ilgili gezegenin arketipsel tezahürleri ,olayları ile ilgili deneyimlere tabi tutulmanız son derece normal ve beklenen bir durumdur .Hiçbir şey olmaması normal değildir .Değiştirmek istediğiniz enerjiye uyumlanana , rezone olana kadar çalışmalara düzenli devam etmek son derece önemlidir .Toprağa bir tohum ektiğinizi düşünün. Düzenli bakım ve sulama yapılmadan netice beklenir mi ? Filizlenene kadar geçen dönem en çok uğraş ve sabrın gerektiği dönemdir .Neticede her çaba er ya da geç karşılığını bulacak ve sonuca ulaşmanızda belirleyici faktör olacaktır. Dengeleme çalışmalarında da Hz İlyas ve Hızır hikayelerinde olduğu gibi küçük planda şer gibi gözüken ama büyük planda hayırlara vesile olabilecek olaylar , duygusal iniş çıkışlar , fiziki ortamda tezahür eden , değiştirmek istediğiniz enerjiye ait arketipler ve olaylar önünüze çıkıyorsa ki bu kural değildir , aldığınız transit etkilere bakın. Sert transitler sürecin kolay ya da zor , hızlı ya da uzun zaman aralığında olup olmayacağına dair fikir verir .Ama finalde haritayı desteklemeye yönelik çalışmalardan muhakkak sonuç alırsınız .Örneğin sorunlu gezegen Jüpiter ise , dengeleme sürecinde gezegenin gölge özelliklerinin aşikar olması abartılar , haksızlıklar , hak hukuk mücadeleleri , genel refahın etkilenmesi gibi olaylar , sizin bu durumlara vereceğiniz yanıtlar , çabanız ,kararlılığınız , inancınız , sorunun çözülmesi konusunda belirleyici olacaktır .

Ay ise , duygu durum bozuklukları, zihinsel ve ailevi sorunlar, maddi manevi ihtiyaçların sağaltılamamasından kaynaklı ruhsal dengesizlikler de görülebilmektedir.
Okyanusa teknenizle açılmaya talipseniz , ıslanmaktan korkmamanız da lazım. Dalgalar gelebilir , fırtınalar kopabilir , boğulma tehlikesi geçirebilirsiniz . Tehlikeli deniz canlıları ile karşı karşıya gelebilirsiniz. Her nevi değiştirmek istediğiniz konularda sağlam bir irade , çaba , düzenlilik ve disiplin başarıya giden yolda olmazsa olmazlardandır .
Einstein ‘ın dediği gibi “ Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir.’’ Sahip olmayı istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda artık yapacak bir şey yoktur, o gerçeklik size ait olur. Bundan başka bir yol yoktur. Bunun adı felsefe değil, fiziktir.”
Siz ilgili çalışmaları , somut eylemleri istediğiniz enerjiye uyumlanmak adına hayatınıza komple dahil ettiğinizde ve bu konuda ısrarcı olduğunuzda o çaba karşılığını bulacaktır. Olayın özeti budur !

Örneğin Aristo nun Yaratıcısı hareketsiz ve stabildir. Kendisi dışındaki her şeyi hareket ettirir. Talih kavramı da aslında, hareketsiz duran şeylerin harekete geçirilmesi ve akışkan hale getirilmesine sirayet edecektir. Unutulmamalıdır ki tüm bu çalışmalar , sadece birer araçtır , vesiledir. Yaratan sadece Yaratıcı nın kendisidir. Onun izni ile olaylar cereyan edecek , harekete geçecektir. Burada her şey sebeb – sonuç ilişkisi ile gerçekleşir.

Sözlerimi Atinalı Solon un , bir insanın sonunu görmeden Talihli olup olmadığını anlayamam sözleri ile bitiriyorum.

Onur Güven