Adanmışlık (Neptün ) yolu zerafetle uzanır dalga dalga
Bu yolda ne sor ne de sorma , akışta kal(Balık)
Yok olduğunda(dönüştüğünde – Pluto) ego da ortadan kaybolur ve boşluk daha güçlü bir şeyle dolar(Pluto)
Ve O ‘ nu aramanın sevinci o kadar büyüktür ki.(Jüpiter)
Sudaki bir balık gibi süzülerek
Sen olmazsan ve Yaratıcı varsa , oldukça güçlüsündür ancak Sen varsan ve Yaradan yoksa, acizsindir. İşte bu yüzden yaptığın her şeyde bir beceriksizlik ve başarısızlık var…(Pluto – Neptün)
Sufi Ermiş Kabir den …
7 sayısı, keldani numerolojisine göre Neptün, jyotish verilerine göre de Ketu yani Güney Ay Düğümü parametreleri ile tam olarak açıklanamaz.
Genellikle numerolojik kodlamalarda 7 sayısı bazı süpürücü ve dönüştürücü(Balık , ezoterik yöneticisi PLuto)temalar ortaya çıkıyor. Örneğin 2005 = 2 +5 = 7(Neptün) de Türk Lirasından altı sıfırın atılması durumu. Bu bir nevi entropi(Pluto) örneği oldu. En azından bir daha altı sıfıra tekrar dönüleceğini sanmıyorum(mevcut konjonktürde)
Dünya’da da durum farklı değil. Yine global çapta bazı şeylerin başlangıcı da söz konusu. Örneğin, 23 Nisan – YouTube’a Me at the zoo adıyla ilk video yüklenmesi… Bir diğer örnek ise bu yıl çokça duyacağımız ‘’klonlama’’ konusu.
23 Şubat – Genetik kopyalama yöntemiyle üretilen ilk memeli hayvan olan ve 14 Şubat 2003 tarihinde ölen Dolly adlı koyunun, İskoçya’daki Roslin Enstitüsü’nde klonlandığı duyuruldu(96-97)
19 Ocak – ABD’nin Rhode Island eyaletinde, motorunda yangın çıkan Scandia adlı römorkör, çektiği North Cape adlı tankerle karaya oturdu. Kazada 828,000 galon petrol denize sızdı, haftalar boyunca çok sayıda kuş ve deniz canlısı öldü.(Neptün- Balık – Pluto )
Dolayısıyla 7 Sayısı, kolektif anlamda hareket edilmesi gereken ve bu sayede başarıya , tamamlanmış bir güce götüren bir sayıdır. 8 (Satürn ) de ise bunun daha donanımsal ve bilimsel edimlerinin sonucunu görebiliriz .Ancak bu daha erken de olabilir(Satürn – Balık süreci)
Öncelikle gerek bireysel , gerekse kolektif olarak bu yıl , oldukça köklü ve global geçişlerin olacağı bir süreç olacaktır.
Bunlardan birisi Satürn ün 7 Mart 2023 yılında Balık burcuna girmesi ve 13 Şubat 2026 yılına dek burada kalması durumu. Satürn ‘ ün Balık burcu geçişi ile , 3 Şubat 2012 de tamamen Balık burcuna geçen Neptün ‘ ün neredeyse 10 senedir süren seyahatine hızlı bir form verme, revize etme , daha analitik bir süreç ile konsantre bir enerjiye çevirmek gibi tabiri caizse ‘ el atma’ durumu yaşanır. Bu durumda Balık – Başak – İkizler- Yay burçlarının Satürn enerjilerinden destek alacağını söylemeliyim. Bilhassa natal haritalarında Satürn kuvvetli bir pozisyondaysa , destek dahi görebilirsiniz.
Her şeyden önce Balık burcu , tüm burç arketip ve ‘’kuvve’’ lerini içeren bir yapı olduğundan , sonsuz olasılıklar demektir. Bundan dolayı Balık burcu enerjisi taşıyan bir arketip her şeyden öte , sonsuz olasılıklara sahip olduğu için kestirilemezdir. Çünkü içinde birçok burçsal arketip ile özdeşleştiğinden , ayrıca tüm burçların özellik ve enerjilerine haiz olduğundan , bu sonsuz salonlarda(Silmarillion bknz) her şey cereyan edebilir. Lütuf da , kahır da , gizemler ve tayyi mekan- tayyi zaman durumları da. Dolayısıyla Satürn ‘ün Balık seyri bir çok gizeme ve olağanüstü etkilere de dayanacağını öngörüyorum. Ayrıca aşağıdaki yazıma da göz atabilirsiniz.
https://onurguven.org/2018/12/09/okult-astrolojide-balik/#:~:text=Balık%20burcu%20konfigürasyonu%20güçlü%20biçimde,puzzle%27%20ı%20karşıdaki%20ile%20birleştirir.
Satürn Balığın klasik dispozitörünün de Koç burcundaki seyri ile feth edici ve baskıyı yerle yeksan edici( Koç ilk dekan ) tesirinin de umarım teskin edici ve daha hoşgörülü geçmesi söz konusu olacaktır.
Mitolojide, Satürn yedi Titan’ın en küçüğüydü. Ouranos (Gök Baba veya ANU ) ve Gaia’nın (Toprak Ana) çocuğuydu. Gaia kaostan doğdu ve mite göre Ouranos, Gaia’nın asi soyundan memnun değildi.
Bir tiran olduğu için , onları kendi ışığına çıkmalarına izin vermeyerek ona geri itti. Bu hareketi takdir etmeyen Gaia, oğlu Satürn’den babasını hadım edip öldürmesini istedi ve ona bir orak teklif etti. Satürn mecbur kaldı .Kral oldu ve babasının yerini aldı. Geri kalanını zaten internette aratıp okuyabilirsiniz. Buradaki metaforik hikaye aslında şu , Satürn , bir sistem üstü yapıyı (bundan dolayı sistemleri yönetir) temsil ediyor. Zaman(Chrono) ve zaman içre zamanlar- kronografya yı temsil ettiğinden dolayı, burç geçişlerinde, bir zamanı bitirip, yeni bir sistemsel geçişi başlatıyor. Satürn Oğlak , Pluto ile yeni bir siklusu başlatıp Pandemiyi çıkardı( 100 yılda bir olan global döngüler) ve ardından sosyal mesafe(Kova) ve finansal kriz döngüleri(Uranüs Boğa – Düğümler) ile enflasyon süreçleri , pahalılıklar ortaya çıktı. Tüm bu süreçler, aslında dışarıdan kaos gibi algılandı .Ancak her şey sistemin çarklarında düzenli bir şekilde işliyordu. İlerleyen süreçlerde kripto para borsasında da volatiliteler görülebilir. Ancak her ne olursa olsun bu para birimi ile ilgili görüşümü yıllar evvel ortaya koymuştum.
Satürn genellikle , geçmiş eylemlerin hasatını temsil ettiğinden dolayı, karma ile anılır ve ‘’karma lordu’’ olarak betimlenir. Aslında sistem kendi kendine zaten işler .Burada bir inisiyatif , irade ve eylem var mı? sorusuna yanıt olarak bilinçli bir irade yoktur. Satürn ‘ün konularında zaten her şey öncesinden planlanıp, programlanmış olduğu için sisteme müdahele söz konusu değildir. Bu arada , konuyu bu zaman kavramına bakarak değerlendiriyoruz. (Zaman üstü kavramlar hariç)
Satürn, aynı zamanda Jüpiter ile özdeşleştirilen aşırılıkları da gün yüzüne çıkarttığından dolayı(bknz – Pan kültü – Satürnalia festivalleri) , bilhassa doğum haritalarında su burçları baskın olanlarda (yengeç-akrep-balık) bazı aşırılıklar, materyalist durumlara karşı bir denge ve ahenk(Satürn Yücelim – Terazi) getirmek faydalı olacaktır. Satürn, sadece kısıt ve engel demek değildir. Bu anahtar kelimelerinden sadece birisidir.
Kendi Tartarus’umuzdan çıkmanın tek yolunun alçakgönüllülük, uyanıklık ve akıştan geçtiğini yukarıdaki dizelerde biraz da olsa değindim. Satürn ün bu geçişinde mutlaka, otoimmün rahatsızlıklardan korunma adına egzersiz yapmak, sindirim sorunlarından korunma adına ‘’Rezene’’ çayı tüketmek, anti inflamatuvar beslenmek oldukça önemli olacak. Alkol vb bağımlılık yapan maddelerin tüketimi de artabilir .Alkolden vazgeçemeyenlerin ki bu süreçte de oldukça zor olacak en azından ‘’ametist kadehler ‘’ ile alkol tüketmesi ya da ametist taşını takması önem arz edecektir. Zehirlenmelere karşı da uyanık olunması gerekecek. Uyanık kelimesini farkında olmadan çok kullandığımı fark ettim. Eh Balık burcu ve Neptün e dair yazı yazarken, antidot kelime kendiliğinden türedi(Sistem kendiliğinden işler – Satürn)
Ve Pluto …
23 Mart 2023, 08:13 Plüton Kova burcunda
11 Haz 2023, 05:47 Pluto tekrar Oğlak burcunda retro
20 Ocak 2024, 19:50’de Plüton Kova burcunda
1 Eylül 2024, 20:10’da tekrar Pluto Retro yapıyor Oğlak burcunda
19 Kasım 2024, 15:28 Plüton tekrar Kova burcunda
8 Mart 2043, 20:44’te Plüton Balık burcunda
Pluto , tüm sistemlerin üstündeki yapıyı temsil etmektedir. Satürn ‘de sistemi anlatmıştım. Pluto da ise metafizik yani fizik ile tanımlayamadığımız, madde ile kavrayamadığımız (aslında onlar da madde ) konuları ve kavramları anlamalıyız. Bir çeşit sistemine mahkum olmayan güçleri temsil eder. Pluto , zenginlik, güç, kudret, transformasyon ve okültizm ile bağlantılı bir yapıdır. Pluto Kova burcuna geçer geçmez, sosyal yapılar, siyaset, global anlamdaki siyasi güçler ile ilgili köklü reformların ayak seslerini duyacağız. Bir çeşit, nerede bir baskı ve jakoben bir tesir, kurallar varsa orada ciddi sallantılar olabilir. Bilhassa hibrit ve dönüşmüş(Pluto) insan(kova) kelimelerini çokça duyacağız.
Arkadaşlar ve sosyal çevreler(Kova) ile olağandışı, yoğun veya dönüşüme endeksli olaylar mümkündür. Hava sistemlerinde dönüşüm(çok yıllar evvel başladı) Bu uzun vadeli döngü sırasında, muhtemelen bireysellik, eşitlik, arkadaşlıklar ve grup birliktelikleri ile ilgili kontrol ve güç meseleleriyle karşı karşıya kalacağız. İlericiliğimiz, bilimsel zekamız, ideallerimiz, insancıllığımız veya benzersiz niteliklerimizle kendimizi ayırt etme arayışında olabiliriz. Aynı zamanda bilim, icatlar ve akıl/fikirler aracılığıyla toplumu değiştirmeye ve elden geçirmeye çalıştığımız bir zamandır.
Ayrıca Satürn ve Pluto toprak altını temsil ettiğinden ülkemiz , arkeolojik ve yeni maden yatakları keşifleri adına önemli bir yıla geçiş yapacaktır .
Pluto’nun tüm burçtan geçmesi yaklaşık 248 yıl sürüyor ve 2008’den beri Oğlak burcunu ziyaret ediyor. Plüton, 2023’ten 2044’e kadar Kova burcundan geçecek ve toplamda yaklaşık 18 buçuk yıl burada kalacak.
2008 den bu yana dek Koç – Yengeç- Terazi – Oğlak burçları ve doğum haritasında bilhassa bu burçlarda stelyumları olanlar üzerlerinden ölü kabuklarını(kliffot) atıp sanki yenilenmiş bir ruh, beden ile hayat verilmiş, daha da güçlenmiş olarak adımlarını atmaya başlayabilecekler.

Global anlamda bu süreç toplumlar içinde de geçerli olacak. Toplumu alt üst edecek, ( ne malum altının üstünden daha iyi olmayacağı) zorlu ve devrimci bir dönem olacağa benziyor.
Pluto, dönüşüm ilkesini ve ilkel içgüdüler ve Kundalini enerjisi aracılığıyla ifade edilen yaşam ve ölümün evrimsel güçlerini temsil eder. İster jeolojik, politik, sosyal veya manevi olsun, kolektif gölge ve kitle hareketleri, güç iradesi ve yeraltı dünyasıyla da ilişkilendirilir. Arındırıcı , detoksatif eylemi, hem olumlu hem de olumsuz sonuçları olan modası geçmiş formların yok edilmesi yoluyla yenilenme sağlar.
Plüton, toplumsal yapıların, şirketlerin, otoritenin ve yerleşik hiyerarşinin dönüşümü anlamına geliyorsa, Kova burcundaki Plüton, toplumu bir arada tutan kuralların ve sosyal normların yanı sıra insanlık hakkındaki fikirlerimizin ve nasıl yapılacağına dair fikirlerimizin dönüşümünü getirecektir. Bu fikirleri ortaya çıkarmak için bilim ve teknolojiyi kullanıyoruz(Oğlak) . Pluto’nun burç değiştirmesinden önceki yıllarda yaşananlara bağlı olarak Oğlak burcunda dünyanın bazı bölgelerinde hakim olan zulme karşı bir başkaldırı ve isyan görebiliriz. Tüm insanlar ve bir bütün olarak gezegen için çalışan yeni bir toplum ve gelecek vizyonuna ihtiyacımız var, bu nedenle Kova’daki Plüton’un altında sosyal ve teknolojik bir devrim bekleyebiliriz.
Buna girmeden önce, Plüton’un Kova burcundaki önceki geçişlerindeki bazı değişiklikleri keşfedelim, bunların bazıları Koç burcundaki Neptün veya İkizler burcundaki Uranüs ile aynı hizada…
Plüton Kova burcunda 2023 – 2044 Önümüzdeki yıllarda ne olursa olsun, liberal ve ilerici bir özgürlük ve eşitlik sürecine ani bir geçiş olmayacağından emin olabiliriz. Ancak Kova enerjisi , yeni fikirler sunarak ve daha fazla özgürlük yaratmak için dostluk içinde birlikte çalışarak toplumu reforme etme ihtiyacımızı temsil ediyor.
Ancak Kova sanıldığı kadar objektif değildir ve grup düşüncesine ve fanatizme kapılabilir. İnsan sevgisini ilan etmesine rağmen, duygular ve beden gibi dağınık insani şeylerle ilgili ciddi sorunları var. Ve bu, gölge tarafının oldukça bulanıklaştığı anlamına gelir.
Tanrı yerine teknoloji aracılığıyla yüceltilme arzusu. Bu, transhümanist insan doğası problemini onu bir makineye dönüştürerek çözme fantezisi gibi çarpıtmalar yaratsa da , 10 sene içinde robotik teknolojilerin artması ve insanların robotlar ile yapacağı evlilikleri de konuşuyor olacağız.(Bu bazı problemleri doğuracak kapitalizm adına)
Veya telepati ve empati gibi doğal olarak sahip olduğumuz kapasiteleri taklit etmek için teknolojiyi kullanabileceğiz. Robot kahya dönemleri de gelebilir.
Kova burcundaki Plüton, bilimdeki tüm yozlaşmayı yüzeye çıkaracak ve teknolojik saplantılarımızın ardındaki fanteziyi ortaya çıkaracak gibi görünüyor. Ayrıca teknolojinin karanlık tarafını da ortaya çıkaracak .(ekranlar, dronlar ve robotlar, biyoteknoloji ve DNA aracılığıyla yapılan savaşlar. ) Kendi kendine yeten, kaynakları paylaşan, tamir eden ve geri dönüştüren topluluklar için düşük teknolojili çözümlere de ilgi daha fazla olabilir.
En kötü ihtimalle, algoritmalar tarafından yönetilen dijital bir distopyada birey ve toplum üzerinde daha fazla kontrol görebiliriz. Ama uzun sürmeyecek. Kendini sarsacak ve kendi çılgınlığının ve içsel çelişkilerinin ağırlığı altında patlayacak.
Yeni yıl ve takip eden onlarca yıl sizlerin ve bütünün hayrına olsun…

Onur Güven