Uzay diye nitelendirdiğimiz sonsuz , sınırsız bir alemde yine sonsuz ve sınırsız ökaryotların (Eukaryota) farklı tür ve formda hayvanların(animalia) olduklarını kestirmek zor değil. Nasıl ki dünya üzerinde yaşayan bir karınca varsa ,yine muhtemeldir ki Jüpiter in de kendi ortamında buna benzer , bizim belki gözle göremediğimiz farklı bir ekolojik ortamı vardır ve olmalıdır da. Şayet varsa bize göre bu canlı elbette uzaylıdır ,çünkü uzayda yaşamaktadır tıpkı bizler gibi… Her neyse konumuz elbette bu değil ! Konumuz, farklı galaksiler ve gezegenlerde yaşayan ekolojik dengeye haiz canlıların haricinde bir çoğu ışık hızında hareket eden ,bilinçli , zeki ve istediği forma bürünebilen dalga bedenli yapıların var olduğu… Kuvvetle muhtemel dış ve iç atmosferlerdeki enerji portallarına girip çıkarken oval,üçgen,prizma ,puro,mantar kare hatta uzay gemisi gibi cisim formlarına bürünmelerindeki amaç ise enjekte etmek istedikleri yüksek medeniyetlerin kontrolündesiniz imajını çizmek ve yeni , küresel bir dine hazırlamak adına bunu yaptıklarını idrak etmekteyim. İsteseler bir dragon şeklinde dahi uçabilirler. Çok kolay… Benim kendi görüşüm şudur ki, enerji alanı açık portallara giren, kaybolan ve galaksiler arası ışık hızında seyahat edebilen , tek canlı formu vardır ve o da demonlar arasında çok fazla gelişmiş bir türdür. Bunlara marid / ifrit deniliyor. İfritlerden bazıları semalara(galaksilere) girip , çıkar ve hırsızlık yapmaya çalışırken öldürülür ve yakılır görevli melekler tarafından. (Saffat suresi ;8, 9.Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.
10.Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).)

Bu varlıklar daha gelişmiş bedenli yüksek formlardır ve göz açıp kapayıncaya kadar kainatın bir ucundan diğerine gidebilirler. Tüm semavi dinlerde bu varlıklardan ve aldatmalarından korunulması gerektiğinin altı çizilir ve sakındırılır. Nüfusları insanlardan çok ama çok fazla ve yüz yıllarca yaşayabilirler. Bu varlıklar bizden daha üst bir boyutta ,dalga beden yapıda olduklarından dolayı bizlere istedikleri bir enerji alanını gösterip telkin yollayabilir,farkındalığı düşük olanları etkileyip , kendi hükümleri altına alabilir, saf insanları kullanabilirler. Şu anda ise ufolar(Bazı ülkelerinde kendine ait ufoları var , bunları kastetmiyorum) veya uzay gemileri ile bunları yapmak istiyorlar.
Peki neden 1965 yıllarından sonra uzay teknolojisinin gelişmesi ile artık insanlığı ,uzay gemisi, ufo imajları ile etkilemeye,çalışıyorlar? İnsanlığı , afak boyutuna yani sonsuz sınırsız kuvvelerinin özündeki güçlerinden perdeleyip , dış merkezli bir enerji alanına bağımlı kılmak ,küresel bir din oluşturmak(new age), ya da dinleri yok etmek , pagan tohumlarını canlandırmak, insanlığı küresel anlamda robotlaştırmak ,ilkelleştirmek , için. Bunlar şüphesiz onlar için şart. Bu tohumları , bazı filmler, programlar hatta dünya üzerindeki bazı otoriteler üzerinden küresel gücü etkileyerek canlandırmak istiyor. Fazla detaya girmek istemiyorum. Bunu ,insanlığın varoluş temelleri zayıf, holografik evren gerçeğini kavrayamamış bir grup üzerinde başaracaklar. Ancak , dinin aslında büyük bir yazılım olduğunu ve istisnasız her zerrenin bu kuantsal yazılım , ontolojik var oluş üzere var olduğunu kavrayanlar , sonsuz ve sınırsız , kadim bir Kuvvetin(İlahi kuvvelerin boyutu) indinde bir çentik olduğunu fark edenler üzerinde başaramayacaklar. Şimdilerde ve ileride tekrar televizyonlarda,dijital medya da hortlatılan Uzaylılar konusuna elbette inanın ancak gerçekte kimler olduklarını ve neyi başarmak istediklerini bilerek ! Düşmanını tanı ve ne yapmak istediğini bil ! Böylece bundan da özgürleşirsin.
Onur Güven