Günümüzde bir şekilde Süperego fazlasıyla abartılıyor (Satürn Jüpiter kavuşumları). Bilhassa Jüpiter ve Satürn Oğlak burcu kavuşumlarında bu pik yaptı. Ancak mutlaka , Oğlak burcundan çıkıp Kova burcuna doğru ilerlediğinde bu etki biraz da devrimsel nitelik kazanacak. Süper ego fazlaca abartıldığında, Güneşimiz yani kendi benliğimiz , enaniyetimiz ‘ÇOK YÖNLÜ’ bir baskı altında olur. Bu da mide enerji merkezimiz (solar plexus diye de bilinir) olan ” güç ” merkezimizde içe doğru bükülmeye neden olur. Bunun normali hem içe hem de dışa doğru bükülmesi , bend olabilmesidir ki en sağlıklısı aslında budur. İçe doğru fazlaca hareket eden bir güç merkezi , kişiyi ” pasif ve üretimsiz ” kılar. Bu oskijensiz kalmış hücrelere benzer. Buna ben kitleleri ‘sosyal ve itaatkar koyunlar’ haline getirme baskısı da diyorum. Sağlıklı, gelişmiş bilinçte bir egoya, benliğe sahip olunamadığında itaatkar sosyal koyunlar haline gelen bizler, robotikleşiyor, düşünemiyor ve adeta mahdut ehliyetli gibi oluyoruz. Öyle ki sosyolojik konularda dahi bunun akisleri görülüyor. Süper egoya riayet , toplumsal düzenin oluşması için belirli bir düzlemde iyi bir şey buna bir itirazım yok.Aksi halde , kırmızı ışıkta durulmaz, yeşil ışıkta geçilmez, mal satılmaz, alınmaz… Ancak Egonun da sağlıklı bir şekilde gelişmesi gerekir. Jakoben ve dayatmacı bir gezegen olan Satürn, daha çok Jüpiter ile birlikte yayılmacı ve organize edici bir güçtür. Olumlu ve gelişmiş bilinçlerde son derece efektif, teknolojik , uzay zamanı içine alan bir enerji verirken, gelişmemiş bilinçlerde ise bugün dünyadaki bazılarının istediği sosyal, itaatkar hayvanlar yaratırlar. İşte bu raddede bize düşen ”sağlıklı bilinç” gelişimi yani egoyu doğru kanallar ile beslemek , büyütmek ve geliştirmektir. Çünkü Satürnün gölge arketipleri ancak Güneş in ısısı ve ışığı ile giderilmektedir. Bu ise ,çocuğun öncelikle baba ile ilişkisi aracılığıyla başlayacaktır. Hayvani kuvvelerin ,egonun (Güneş) sağlıklı şekilde doyurulması , tedarik edilmesi bu doğrultuda , sağlıklı anne -baba ilişkisi , çevre ilişkisi adına önemlidir .Şayet ego sağlıklı biçimde gelişirse , süper ego(Jüpiter- Satürn) bu gelişmiş bilinçte son derece efektif ve yararlı oluyor. Toplumu da olumlu etkiliyor. Ego sağlıklı bir şekilde gelişmiyor, ihtiyaçlar karşılanmıyorsa da birey , hayır demeyi bilemeyen, alanını koruyamayan , sağlıksız evlilik yapan kadın ve erkekler, mutsuz bir aile, mutsuz bir yuva , başarısız ve teknolojinin gerisinde kalan bir nesil ortaya çıkıyor. Bu konu ile ilgili bir çok yazı yazdım…Bu elbette iradecilik ve Yarı Tanrıcılık oynamak değil ! Nitekim , doğum haritamız salt Güneş konularından oluşmuyor. Ay düğümleri ile kadersel temalar harekete geçiyor. Ben buna adeta vortex etkisi diyorum. Düğümlerin enerjisini, zihne kaymak, uykuya dalmak( yoğun bir uyku hali gelince nasıl karşı koyabilirsiniz) gibi görebilirsiniz. Elinizde olmadan mecburen (ancak efektif bir dayatma olmadan) o kanala geçersiniz. İşte her nevi düğüm geçişleri de vorteks etkisidir. Türbülansa girersiniz .Kardinal etkilerde oluşan 14 – 28 yıllık siklus şu an nasıl değişiyorsa, bu etkilerde her an değişiyor ve değişecek. Attığınız adımlarda ,enaniyetinizi , uluhiyet ile dengede tutun. Unutmayınız, korku frekansı , sağlıklı egoyu zayıflatır. İblis in korku frekansı ile çalıştığını unutmayınız. Bu tuzağa düşmeyiniz. Korkunun panzehiri Güven ve Sevgi dir. Güven ve sevginin bileşik anlamı , temizlik ve paklık yani Adem olmaktır. İlk olmak , Adem olmaktır. Adam olmak…Daim olmaktır. İblis ise bu kutsallığı örtmek için çalışır. Artık , daha uyanık ,daha üretken,daha efektif olmak zamanıdır. Orta çağın karanlık bedensizleri, tekinsiz ruhlar(asırlarca yaşarlar) artık arzi düzlemden çok omega boyutundan insanları yönettikleri ve dilediklerinde yine arzi düzleme kanalize olabildikleri için artık bunların lokal yerlerden kovulmasıda gerekmiyor (Orta çağda, bu tarz varlıklar Satürn enerjisi ile def edilirdi) Çünkü artık tüm bu varlıklar , insanlığın daha derin amaçlarına ulaşmasına engel olmak için organize çalışıyorlar ve dünya üzerinden kendilerine hostlar seçiyorlar. Onlarda tekamül ediyorlar , onlarda ilerliyor ve bilinç sıçraması yaşıyorlar(yatay anlamda – dikey değil !) dolayısıyla 1960 sonrası başlayan uzaylı masallarını başlatan kuvvenin eseri olan bu paradigmayı iyi anlayın, ve iyi okuyun ! Nasıl iyi anlanır ve iyi okunur ? konusunun yanıtlarını yıllardır veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Onur Güven